Amerika İslam Dünyası'ndan Ne İstiyor?

   Küreselleşme daha doğrusu küreselleştirme sürecinde artık siyasetten ekonomiye, kültürden sanata, gündelik tüketimden davranış kalıplarına kadar hemen her alandaki farkılıklar buharlaşır(tırıl)makta, yerini küresel devlerin hatta onların da tepesinde yer alan Amerika'nın dayattığı tarzlar almaktadır.
Artık Amerikan kültürü "küresel tek-kültür" oalrak her yerde kendi tahakkümünü dayatmaktadır. Avrupa Ortak Pazarı Başkanı olduğu sırada Fransız devlet adamı Jacques Delors, bu gelişmeyi dramatik bir biçimde dillendirmişti. Delors şöyle diyordu: "Amerikalı dostlarımıza sormak isterim: Bizim var olma hakkımız var mıdır? Geleneklerimizi, mirasımızı, dillerimizi korumaya hakkımız var mıdır?..."
   Ancak henüz dini farklılıklar, küreselleş(tir)me sürecinde "küresel mono-kültür" karşısında çok önemli bir istisna olarak varlıklarını korumaktadır. Başka deyişle küreselleş(tir)me sürecinin karşısındaki en büyük engel dini farklılıklardır. Bu nedenle ABD başta olmak üzere küresel devler, "küresel bir din" oluşturmak için de çalışmalar yapmaktadır.
   Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Orta Asya Masası araştırmacılarından Mehmet Seyfettin Erol'un da belirttiği gibi "Hollywood filmleri, Coca-Cola, McDonalds bu ortak kültürün(bizim ifademizdeki küresel mono-kültürün) en belirgin göstergeleridir. Bu noktada özellikle gençliğe yönelik global kültüre doğru bir sürükleme var. Dil oalrak İngilizce artık bir dünya dili olarak kendini kabul ettirmiş durumda. Arkasından ekonomik olarak komünizm iflasıyla birlikte, liberal ekonomi hakimiyetini ilan etmiş durumdadır. Geriye ortak inançlar(din) kaliyor ki bu noktada da arayışlar ve çalışmalardevam ediyor. Nitekim, dinler arası diyalog bunun sonucu... Dünya tarihine bakıyorsunuz, en temel ihtilaflardan birisi de din. İşin sanırım önemli, son noktası olarak da bu kaldı. Artık bundan sonra bu hadise üzerine yoğunlaşılacak."
   Küresel din projesinin merkezinde doğal olarak küresel devlerde egemen din olan Hıristiyanlık vardır. Yahudilik, evrensel değil ulusal bir din olduğu için küresel din projesinin merkezinde yer almaz. Buna göre küresel din, Hıristiyanlık merkezli bir dindir. Küresel din projesi çerçevesinde Hıristiyanlığın dışında kalan dinlerin Hıristiyanlık içinde eritilmesi amaçlanmaktadır.
   Küresel din projesini gerçekleştirmek için ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri, Müslümanların karşısına iyi polis-kötü polis rolleri ile çıkmaktadır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Görüşlerinizi bekliyorum...